Tarih: Cum Şub 03, 2023 8:38 pm Mesaj konusu: Saya Gezmesi diğer adıyla Sayı Çıkarma Oyunu.
Yeni nesil bilmese de...
Köyümüzde bir zamanlar uzun kış günlerinde vakit geçirmek için çok güzel oyunlarımız vardı.
Saya Gezmesi ya da Sayı Çıkarma adıyla da bilinen ve her kışın ocak ve şubat aylarında düzenlenen bir oyundu.
Tabletlerin ve akıllı telefonların henüz çıkmadığı zamanlarda Anadolu insanı kendi eğlencelerini kendileri yapıyordu.
Bunlar genellikle köy hayatında işlerin bittiği kış mevsiminde yapılırdı. Bu oyunlardan biri de Saya Gezmesi'dir.
Saya Gezmesi, Orta Asya’dan Anadolu’ya taşınan (pagan ve şamanizmle bağı olduğu düşünülen) Türk geleneklerden biri olan Saya Gezmesi, özellikle hayvancılıkla uğraşan toplumlarda görülür. Saya geleneği yörelere göre çeşitlilik arz etmekle birlikte Ocak ayının 3. veya 4’üncü haftaları içinde kutlanır. Bu günler halk tabiriyle kuzunun ana karnında (koç katımından yüz gün sonra) tüylendiği günler olarak bilinir.
Saya geleneği, kışın tam ortasına gelindiğine inanılarak evdeki yiyecek ve yakacaklar ile hayvanların yeminin sayılmasıdır. Bu sayımda insanların kendilerine ayırdıkları yiyeceklerin ve yakacakların yarısı, hayvanların yeminin üçte biri hala duruyorsa iyi bir kış geçirileceğine inanılır. Eğer bundan daha azı kalmışsa ona göre tedbirler alınır ve tedarikli olunur.
Saya Gezmesi genellikle habersiz başlar, yeni yılın çobanları yanlarına aldıkları gençlerle bir saya grubu oluşturur. Gençler koyun, dede gibi kıyafetlere bürünerek (Halloween - Cadılar Bayramıyla büyük benzerlik taşıyan) kapı kapı dolaşmaya başlar. Maniler söyleyerek evlerden bahşiş toplarlar. Bu para, un, yağ, salça, bulgur, yufka ekmek, yumurta, şeklinde olur. Bu şekilde evden toplanan malzemelerle yemek yapılır ve ardından köy odalarında saya yemeği düzenlenir.
Unutulmaya yüz tutmuş Türklerin kadim geleneği “Saya Gezmesi” adında onlarca oyun vardır.
Kar yağar ipek gibi.
Dökülür kepek gibi.
Ne yatıyon kösem.
Yal yemiş köpek gibi.
Hay hayadan hayadan da.
Yılan akar kayadan.
Acımızdan gelmedik de.
Töremiz var atadan.
Köy halkının varlığı ve değerleri bir toplumun hatta bir milletin çekirdeğidir. Köylünün yaşamı toplumların gelenek ve göreneklerinin kaynağıdır, bel kemiğidir. Köyler yok oldukça toplumların gelenek ve görenekleri de silinmeye ve unutulmaya mahkumdur.
Ne yazık ki, ekonomik koşullar her geçen gün köylerin boşalmasına neden oluyor ve köyler yavaş yavaş göç verirken toplumsal değerlerimiz de bir bir unutulmaya yüz tutuyor. Bu nedenle gelenek ve göreneklerin yaşatılması ve unutulmaması, ara sıra etkinlikler yoluyla hatırlanması gerekiyor.
Bu eskimiş ve köyümüzde artık yapılmayan oyunların her yıl 1 kere de olsa tekrar edilmesi, yaşatılması gerekiyor.
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız