Erkekte Cinsel ?slev Bozukluklari
Hazirlayan:
Dr. Verda Bitlis Tuzer
Ankara Numune
Egitim ve Arastirma Hastanesi
Psikiyatri
Klinigi
Cinsel istek azalmasi cinsel birlesme
sikliginin azalmasi, cinsel esin yeterince cekici algilanmamasi ya da acikca
istek azligi olarak ifade edilebilir. Sorgulandiginda kiside cinsellikle
ilgili dusuncelerin ya da fantezilerin hic olmadigi ya da cok az oldugu,
cinsel uyaranlarin farkina varmadigi ve cinsel bir deneyimi baslatmaya
cok az ilgisinin oldugu bulunur. Dusuk testosteron duzeyleri ya da merkezi
dopamin blokaji gibi durumlarin istegi azalttigi bilinmektedir. ?stegin
olmamasi anksiyete, depresyon ya da kronik stres ile ilgili olabilir. Uzun
sure cinsel aktivitede bulunulmamasi cinsel durtuleri bastirir. ?stekle
ilgili sorunlar bir iliskideki bozulmayi g?sterebilir ya da dusmanligin
bir ifadesi olabilir. ?stegin olmasi bazi fakt?rlere baglidir; biyolojik
durtu, yeterli ?zsaygi, cinsellikle ilgili ?nceki deneyimlerin iyi olmasi,
uygun bir cinsel esin bulunmasi ve cinsel esle cinsellik disi alanlarda
da iyi bir iliskinin olmasi. Bu fakt?rlerin herhangi birindeki sorun cinsel
istegi azaltabilir.
Cinsel tiksinti bozuklugu bazi erkeklerde
vajina korkusu seklinde olabilir, cinsel birlesmeden ya da kadin cinsel
organlarindan tamamen kacinabilirler. Tiksinti bozuklugu bazen travmatik
cinsel yasantilarla ilgili olabilir. Bazen de iliskideki sorunlara (evlilik
disi iliski nedeniyle esten tiksinilmesi gibi) bagli olabilir.
Erektil
Bozukluk
Surekli olarak ya da yineleyici bir
bicimde yeterli ereksiyon saglayamama ya da cinsel etkinlik bitene dek
bunu surdurememe olarak tanimlanir. Yasam boyu erektil bozuklukta erkekte
hic ereksiyon olusmamistir. Durumsal erektil bozukluk cok yaygin ve evrenseldir.
Yasaminin her hangi bir noktasinda bir erkek yeterli uyarilsa bile ereksiyon
olusmayabilir. Bazi erkekler ?n sevisme sirasinda ereksiyonu surduremezler,
bazilari yalnizca birlesmeye kalkistiklarinda ereksiyon kaybolur. Bazilarinda
da bazi cinsel eslerle bozukluk yasanmazken bazilariyla yasanir.
Bir arastirmada erkeklerin %10’u son bir yil icinde bir ereksiyon sorunu
yasadigini belirtirken, performanslari konusunda kaygi hissettiklerini
belirtenler %20 idi. Masters ve Johnson 40 yasin uzerindeki erkeklerde
impotans korkusunun yaygin oldugunu bildirmislerdir. Oysa yaslanmayla ereksiyon
guclugunun ortaya cikmasi kural degildir. Sagligi iyi olan, cinsel esi
ile uyumu iyi olan ve yaslanmayla dogal olarak bazi degisikliklerin olacagi
(?rnegin; cinsel iliski sikligi azalabilir, ereksiyon eskisi kadar kolay
olmayabilir, ereksiyonu saglamak icin ?n sevismenin daha uzun olmasi ve
penisin dogrudan uyarisina gerek olabilir ) konusunda bilgilenmis bir kisi
gereken uyumu g?stererek herhangi bir yastaki kadar ereksiyonu surdurebilir.
Diger bozukluklarla karsilastirildiginda
erektil bozuklukta organik bir neden cok daha siktir. Madde kullanimi (?zellikle
alkol), seker hastaligi, Parkinson hastaligi, multipl skleroz ve omurilik
hasari erektil bozukluga neden olabilir. Ayrica ilaclarin cinsel islevler
uzerine olan olumsuz etkisi de g?zden kacirilmamalidir. ?statistikler erektil
bozuklugu olan erkeklerin % 50 ile 80’inde tibbi bir neden oldugunu g?stermektedir.
Yanlis beklenti ve inanclar da ?nemli
bir etkendir. “Bir erkegin cinsel iliskiyi her zaman isteyecegi ve buna
her zaman hazir oldugu??? inancini tasiyan bir erkek yorgun, stresli oldugunda
ya da aksamdan kalma oldugu bir gecenin sonunda ereksiyon sorunu yasadiginda
bunu sorun haline getirebilir.
Erkekte
Orgazm Bozuklugu
Kisinin yasi g?z ?nunde bulunduruldugunda
odagi, yogunlugu ve suresi yeterli olarak degerlendirilen, olagan bir cinsel
etkinligin uyarilma evresinde, surekli olarak ya da yineleyici bir bicimde
orgazmin gecikmesi ya da olmamasi olarak tanimlanmaktadir. Bozuklugun yasam
boyu olmasi tartismali olmakla birlikte “vagina icine bosalmanin hic olmamasi???
olarak da tanimlanir. Eger bir erkek masturbasyon sirasinda bosalir ancak
vaginaya odaklandiginda bosalamazsa bu durum durumsal yasam boyu tip olarak
ele alinmalidir. Bu bozuklugun yasam boyu olmasi oldukca nadirdir. Ancak
kazanilmis tip oldukca yaygindir. Bunun bir nedeni erkeklerin “butun gece
surdurme??? mitiyle tum kadinlara yetebilecekleri dusuncesidir. Yine “iki
tarafin birlikte orgazm olmasi gerektigi ??? yanlis inanci da kisilerin bir
orgazm sorunu yasadiklarini dusunmelerine yol acmaktadir. Bu bozuklugun
nedeni nadiren fizikseldir. Bazen retrograd ejakulasyon (geriye bosalma)
ile karistirilabilir. Geriye bosalma erkegin uretradan disari bosalmak
yerine mesanesine bosalmasidir. Bu durumda genellikle hemen her zaman organik
bir neden vardir. Orgazm bozuklugunda ise daha cok travmatik cinsel yasantilar,
kati dinsel inanclar, dusmanlik duygulari, asiri kontrol ve guven eksikligidir.
Prostata y?nelik ameliyatlar, Parkinson hastaligi ve bazi ilaclar (antihipertansifler,
antidepresanlar, fenotiyazinler gibi) bu soruna yol acabilir. Asiri
alkol alimi ya da kan sekerinin yuksekligi (hiperglisemi) gecici olarak
gec bosalmaya yol acabilir. Sure giden bir iliskide daha ?nceden olmadigi
halde bosalmanin olmamasi kisiler arasi sorunlara isaret edebilir. Erkegin
planlanan bir gebelik konusunda tereddutlu oldugu durumlarda, cinsel esine
duydugu cekimi yitirdiginde ortaya cikabilir. Bazi yanlis inanclar da (erkek
cinsel iliskinin sorumlulugunu ustlenmek ve y?netmek zorundadir ya da baska
seylerde oldugu gibi, cinsellikte de basariya ulasmak cok ?nemlidir gibi)
etkili olabilmektedir.
Prematur
Ejakulasyon (Erken Bosalma)
Aslinda hangi durumun erken bosalma
olarak adlandirilacagi muglak olmakla birlikte Masters ve arkadaslarinin
(1970) tanimlamasina g?re “bir erkegin cinsel esinin cinsel iliskilerinin
en az %50’sinde orgazma ulasamamasi durumunda erken bosalmadan bahsedilebilir???
denmektedir. Kaplan (1974) ise erken bosalmanin erkegin bosalmasi uzerinde
istemli kontrolunun olmamasiyla g?rulecegini ?ne surmektedir. Erken bosalma
en yaygin olarak “surekli olarak ya da yineleyici bir bicimde, cok az bir
cinsel uyarilma ile ve kisinin istemesinden ?nce, vajinaya girme ?ncesi,
girer girmez ya da hemen sonra ejakulasyonun olmasi??? biciminde tanimlanmaktadir.
Ancak yas, cinsel es ya da durumun yeni olmasi ve son zamanlardaki cinsel
etkinligin sikligi gibi uyarilma evresinin suresini etkileyen etkenler
g?z ?nunde bulundurulmalidir.
Fiziksel nedenler oldukca nadir olmakla
birlikte bazi idrar yollari enfeksiyonlari (uretra ve prostat enfeksiyonlari,
gonore) gibi nedenlerle erken bosalma g?rulebilir. Bosalmanin kontrol edilememesi
kaygi ile birlikte g?rulebilir. Hem kaygi hem bosalma sempatik sinir sisteminin
idaresi altindadir. Arastirmalar ?zellikle yasam boyu erken bosalma ?ykusu
olan kisilerde biyolojik bir yatkinligin olabilecegini vurgulamaktadir.
Cinsellikle ilgili sucluluk, kisiler arasi asiri duyarlilik, mukemmelliyetcilik
veya cinsel performansla ilgili gercekci olmayan beklentiler diger psikolojik
fakt?rler arasinda sayilabilir. Bazi olumsuz kulturel sartlanmalar da bu
duruma yol acabilir. ?lk cinsel deneyimlerini genelevde edinen bir erkek
bir an ?nce cinsel eylemi sonlandirmaya kosullanmis olabilir ya da aile
evi, evin arkadaslarla paylasilmasi gibi yakalanmanin utanc verici olabilecegi
durumlarda bir an ?nce orgazma ulasmaya cabalamaya alismis olabilir. Bazen
de “sertlesir sertlesmez bosalmak gerektigi??? yanlis inancina sahip olabilir.
Stresli bir iliski de durumu k?rukleyebilir.
Diger cinsel
islev bozukluklari ve cinsel bozukluklar
Cinsel iliski bagimliligi, cinsel
birlesme sonrasi keyifsizlik, tamamlanmamis evlilik (evlilikte cinsel birlesmenin
hic olmamasi), cinsel birlesme sonrasi basagrisi, masturbasyon agrisi gibi
bazi durumlar da nadiren ortaya cikabilir.