Sitma
Sitmayi ilk kez Hipokrat, milattan
?nce 5. yuzyilda tanimlamistir. Hastalik, gecmis yuzyillarda ve bu yuzyilin
ilk yarisinda dunyada yaygin olarak g?rulmus ve tarih boyunca Mezopotamya,
Eti, Grek gibi cesitli uygarliklarin yok olmasina neden olmustur. 1940'li
yillardan sonra sitmaya gereken ?nemin verilmesi ve vekt?r mucadelesinde
DDT'nin kullanilmaya baslanilmasi ile olgu sayilarinda buyuk dususler g?zlenmistir.
Bu durum 1970'li yillarin ortalarina dek surmustur. Ancak daha sonra vekt?rlerin
kullanilan ilaclara karsi direnc gelistirmesi ve ?zellikle Afrika’daki
surveyans calismalarina ?nem verilmesi sonucunda gercek olgularin belirlenmesi
ile birlikte olgu sayilari artmistir.
Dunyada Sitmanin
Durumu
1954 yilinda tum dunyadaki
sitma olgu sayisi 250 milyonu bulurken sitmadan ?len kisi sayisi 2.5 milyon
idi. Bugun ise her yil 300-350 milyon yeni sitma olgusu g?rulurken, ?len
insan sayisi 1.5-2.7 milyondur. Yillik klinik olgu sayisi toplami ise 500
milyonu asmaktadir. Bu olgularin %90'i tropikal Afrika'da g?rulmektedir.
Dunyada 1997 yilinda sitmaya
bagli g?rulen ?lumler, tum ?lum nedenleri icinde (tahmini rakamlara g?re)
6 ile 8. sirada yer almaktadir. Bununla birlikte sitmaya bagli g?rulen
?lumler bulasici hastaliklar sonrasinda g?rulen ?lumler icinde tahmini
en yuksek rakam (2.7 milyon) ele alindiginda, akut alt solunum yolu enfeksiyonu
ve tuberkulozdan sonra ucuncu sirada gelmektedir. Bes yas altinda sitmaya
bagli g?rulen ?lumlerin sayisi 1 milyon olup, bu bes yas alti cocuk ?lumunun
%9'unu olusturmaktadir.
Dunya Saglik ?rgutu (DS?) tarafindan
uygulanan Global Sitma Stratejisi’nin hedefi, hastaliktan etkilenen ulkelerin
en az %75'inde sitmaya bagli ?lumleri 2000 yilina kadar 1995 yilindaki
sayilara g?re %20 oraninda azaltmakti. Bu stratejiye uygun olarak sitmadan
etkilenen ulkelerin %90'i bu hedefi yakalamistir. DS?, bu hedefe ulasamayan
?zellikle Afrika'da yer alan 24 ulkeye y?nelik bir sitma kontrol programi
gelistirmis ve 1997 yilindan baslayarak uygulamaya koymustur.
Sitmanin dunyadaki durumunu
alti DS? b?lgesine g?re ele alindiginda Afrika B?lgesi, Guney Dogu Asya
B?lgesi ve Bati Pasifik B?lgesi sitma bakimindan buyuk ?nem tasimaktadir.
DS? 'nun alti b?lgesinde 1995 yilinda son durum s?yledir;
Afrika B?lgesi: Sitma olgularinin
en sik g?ruldugu ulkeler bu b?lgede bulunmaktadir. Son yillarda bu b?lgede
yurutulen epidemiyolojik calismalar olgu sayilarinda buyuk artislar g?stermesine
neden olmakla birlikte gercek sayilara yaklasmak acisindan umut vericidir.
Yukarida da s?z edildigi uzere sitma olgulari 24 ulkede yogun g?rulmekte
ve DS? bu ulkelere y?nelik ?zel bir program yurutmektedir.
1995 yili
verilerineg?re sitma olgulari
Afrika B?lgesi: Kenya (4.343.190),
Gana (1.175.000), Nijer (822.305), Burundi (932.794), Benin (579.300)
Guney Dogu Asya B?lgesi: Hindistan
(52.800.000), Banglades (1.152.729), Endonezya (1.460.569), Sri Lanka (142.294),
Tayland (82.871) ve Nepal (9.718)
Bati Pasifik B?lgesi:Papua Yeni Gine
(926.206), Vietnam (666.153), Filipinler (366.844), Lao (311.593), Cook
Adalari (28.008), Solomon Adalari (118.521)
Amerika Kitasi: Haiti (23.140), Bolivya
(46.911), Guyana (59.311)
Dogu Akdeniz B?lgesi: Pakistan (111.836),
Irak (89.984), Sudan (232.177) ve Cibuti (3.359)
Avrupa B?lgesi:1995 yili itibariyle
sitma olgusi g?rulen ulke sayisi 6 olup bu ulkeler, Turkiye (82.096), Tacikistan
(6.144), Azerbaycan (2.844), Fransa (977), Hollanda (312) ve Belcika (304)'dir.
Guney Dogu Asya B?lgesi: Sitma,
endemik alanlarda yasayan yaklasik 1.2 milyar insanla ?nemini surdurmektedir.
B?lgede son 12 yildir sitma ile ilgili genel durum degismeden surmektedir.
Bildirilen sitma olgusu 2.5-3.4 milyon ve ?lum sayisi 5-8 bin arasinda
degismektedir. Bu b?lgedeki vekt?rlerin ilaclara direnc kazanmasi yurutulen
calismalari olumsuz etkilemektedir.
Bati Pasifik B?lgesi: Sitma
?nleme ve kontrol calismalari, bazi ulkelerdeki y?netsel guclukler ya da
kaynak yoklugu nedeniyle aksamaktadir.
Amerika Kitasi: Sitma sinirlari
kolay asabilen bir hastalik olmasi nedeniyle bu b?lgede risk altindaki
nufus artmaktadir. Sitma morbiditesi 1970'li yillarin ortasindan itibaren
surekli bir yukselise gecmistir. Sitma olgulari 1993 yilinda bir azalma
g?stermesine karsin 1994 ve 1995 yillarinda yeniden artma egilimi g?stermistir.
Bu yillarda, 20 yil ?nce saptanan olgu sayisinin iki kati kadar olgu saptanmistir.
Dogu Akdeniz B?lgesi: 1970 ve
1980'li yillarda DS? destekli olarak yurutulen sitma programi sonucunda
sitma olgularinda azalma saptanmistir. Ancak daha sonraki yillarda, bu
destegin cekilmesi sonucunda ulkelerin kendi olanaklari ile yuruttugu calismalarda
basarisiz olmalari olgu sayilarinda artislara neden olmustur.
Avrupa B?lgesi: Sitma olgularinin
ulke bazinda en az g?rulen b?lgesi olup, yakin zamanda sitma olgularinin
butunuyle yok edilmesi hedeflenmektedir.
Turkiye'de
Sitmanin Durumu
Cumhuriyetin ilk yillarinda
?zellikle Antalya y?resinde yasayan insanlarin %75'inin sitma hastaligina
yakalandigi bilinmektedir. Gerek isgucu, gerekse ekonomik kayiplara yol
acmasi nedeniyle sitma hastaligina buyuk ?nem verilmis; 1926 yilinda bu
hastalik icin dikey bir ?rgutlenme olusturularak yogun bir savasima girisilmistir.
1940'li yillarda DDT'nin de kullanilmaya baslanilmasi, saglik calisanlari
ve halkin bu konuda duyarli olmasi sonucunda 1970 yilinda saptanan olgu
sayisi yalnizca 1.260 olmustur. Bu tarihten sonra sitmaya verilen ?nem
azalmis ve olgu sayilarinda buyuk artislar g?zlenmeye baslanmistir.
Sitma insidansinin yillara
g?re dagilimi incelendiginde, 1925-1945 yillari arasinda, sitma savasiminin
yogunlastirilmasi, daha ?nce saptanamayan olgularin saptanmis olmasi ve
?kinci Dunya Savasi sirasinda sitma savasiminda gerekli calismalarin yapilamamasi
nedeniyle olgu sayisi yuksek g?rulmektedir. 1945 yilindan sonra calismalara
hiz verilmis ve 1970 yilinda sitma insidansi yuz binde 3.55 olmustur. Bu
tarihten sonra gerek saglik calisanlari ve gerekse halktaki duyarliligin
azalmasi sonucunda ulkemizde 1977 (yuzbinde 293) ve 1994 (yuzbinde 139.38)
yillarinda iki epidemi yasanmistir. 1994 yilindaki epidemiden sonra calismalara
hiz verilmis ve 1998 yilinda insidansi yuzbinde 57.92'ye gerilemistir.
Ülkemizde sitma savasiminda kanlar;
aktif surveyans, secici aktif surveyans, pasif surveyans ve kitle taramalari
ile toplanmaktadir. Kanlarin %75-80'i aktif surveyans ile toplanmaktadir.
Yillar itibariyle toplanan kan sayisi azalmakla birlikte her yil yaklasik
1.600.000-1.700.000'dur. Alanda ?zellikle secici aktif surveyansin uygulanmasina
bagli olarak toplanan kan sayisi azalmaktadir.
Turkiye'de sitma olgularinin
stratalara g?re dagilimi incelendiginde, 1980'li yillarin sonlarina kadar
Strata 1A, olgularin en sik g?ruldugu b?lgedir. Bu b?lgeye ?zgu yurutulen
calismalar sonucunda 1998 yilinda saptanan olgu sayisi 1.344 olmustur.
Bununla birlikte Strata 1B olgularin sik g?rulmeye baslandigi b?lge olarak
dikkat cekmektedir.
1998 yili itibariyle bu b?lgede
saptanan olgular, ulke genelinde saptanan olgularin %89'unu olusturmaktadir.
Bu sonuc g?z ?nune alindiginda calismalarin yogunlastirilmasi gereken b?lgenin
Strata 1B olmasi gerektigi ortaya cikmaktadir.
Turkiye'de sitma olgularinin
mevsimsel ?zelligi, subtropikal b?lgede yer almasi ve sivrisinegin aktivitesine
bagli olarak Mart ayinda artmaya baslamakta, Temmuz-Eylul aylarinda en
yuksek duzeylerine ulasmakta ve Ekim ayindan sonra dusmektedir.
Sitma olgularinin yas gruplarina
g?re dagilimi yillara g?re bir degisiklik g?stermemektedir. Olgularin buyuk
bir kismi 15 yas ustu gruptadir. 0 yas grubunda yillara g?re olgu sayisinda
bir yukselme s?z konusudur. Bu yukselme ?zellikle GAP B?lgesi’nde yer alan
Diyarbakir, Sanliurfa, Mardin, Batman ve Siirt illerinden kaynaklanmaktadir.
Turkiye'de saptanan olgular
P. vivax etkenine bagli olarak gelisen olgulardir. 1993-1998 yillari arasinda
dis kaynakli olmak uzere 85 P. falciparum, d?rt P. malaria ve bir P. ovale
olgusu saptanmistir. Bu olgularin buyuk bir b?lumunu Afrika ve Uzakdogu
ulkelerinden gelen kisiler olusturmaktadir.
Ülkemizde sitma olgularinin
cogunlugu yerli ya da emporte olgu olarak siniflandirilmaktadir. Olgu siniflandirilmasi
yillara g?re ele alindiginda yerli olgu orani artmaktadir. 1980'li yillarda
yerli olgular toplam olgularin %60'ini, emporte olgular %27'sini olustururken,
1998 yilinda yerli olgular %83, emporte olgular %17 olarak saptanmistir.
Bunun nedeni, son yillarda GAP'in devreye girmesi ile 1980'li yillarda
Guneydogu Anadolu B?lgesi’nden cukurova-Amik Ovasi B?lgesi’ne tarim alaninda
calismak icin g?cer iscilerin bu b?lgeye daha az gelmeleridir.
Sonuc
Sitma, gecmiste oldugu gibi
21. yuzyilda da en ?nemli saglik sorunlarindan biri olacaktir. Bunun nedenleri:
1. Dunyada sitmanin endemik
oldugu b?lgeler, nufus artis hizinin en hizli oldugu b?lgelerdir. Dolayisi
ile yakin gelecekte sitma riski altinda yasayan nufus 3 milyari asacaktir.
2. Sitmanin endemik oldugu
b?lgeler, nufus hareketlerinin yogunlastigi b?lgelerdir. Bunun sonucu olarak
parazitin ve vekt?run b?lgeler arasinda yayilmasi artmis ve ?numuzdeki
yillarda da artmasi beklenmektedir.
3. Bir yandan nufus hareketleri
diger yandan kir ve kentin fizik olarak birlesmesi sonucunda, hem sitma
hem de sivrisinek kentlesmektedir. Bu da her ikisinin de kontrolunun zorlasmasi,
onun da ?tesinde olanaksiz hale gelmesi demektir.
4. Sitmanin endemik oldugu
b?lgelerde, hizla sulu tarima gecilmektedir. Bununla birlikte, yapay jit
alanlari artmakta ve bu b?lgelerde sivrisinek yogunlugu da artmaktadir.
5. Dunyada hizli bir iklim
degisikligi yasanmakta ve sitmanin g?rulme riski yuksek b?lgeleri genislemektedir.
6. ?nsektisitlere karsi direnc
gelismekte, sivrisinek kontrol calismalarini zorlasmaktadir.
7. Sitma ilaclarina karsi direnc
gelismesiyle parazit kontrolu calismalari guclesmektedir.
Bu ?zelliklerin pek cogu diger
ulkelere g?re Turkiye'de daha agir yasanmaktadir. Turkiye'nin diger ulkelere
g?re tek avantaji yerli olgularin antimalaryal ilaclara karsi direnc gelistirmemis
olmasidir. Sitma Turkiye icin bugun oldugu gibi ?numuzdeki yillarda da
?nemini surdurecektir. Gelecek icin planlamalarin ?zenle hazirlanip uygulamasi
gerekmektedir.
Turkiye'de sitma ile mucadelede basarili olunabilmesi icin;
* Politik kararliligin olmasi,
* Sitma icin ayrilan butcenin
artirilmasi,
* Saglik calisanlarinin ve
halkin konuya duyarliliginin artirilmasi,
* Birinci basamak saglik kuruluslari
ile sitma birimlerinin entegrasyonunun saglanmasi,
* Gerekli personel ve malzemenin
saglanmasi gerekmektedir.
Copyright © Asagi Homurlu Kasabasi Resmi Web Sitesi Yayıncı Firmalardan İzin alınarak. Yayınlanabilir.