Koroner Arter Hastaliklari
Hazirlayan: Prof. Dr. Ali Kutsal, Sulayman Demirel Üniversitesi Tip Fakultesi
Kalp-Damar Cerrahisi B?lumu
Gelismis bati ulkelerinde ?lumlerin
en az yarisi kalp damar hastaliklarina ve bunlarin ¾’u de atherosklerotik
koroner arter hastaliklarina baglidir. Amerika’da her yil 600.000 kisi
iskemik kalp hastaligindan dolayi ?lmekte ve bunlarin yarisinda olay ani
gelismektedir.
Genel olarak g?rulme sikligi erkeklerde
kadinlardan daha fazladir (4:1). Kirk yasindan ?nce koroner arter hastaligi
g?rulme orani 8:1; 40-60 yas arasi 4:1 ve 70 yas sonrasinda 1:1’dir.Erkeklerde
en cok 50-60, kadinlarda ise 60-70 yas grubunda rastlanilmaktadir.
Koroner Arterlerin
Anatomisi
Kalbin kanlanmasini saglayan
2 ana koroner arter bulunmaktadir: Sag ve sol ana koroner arterler. Bunlar
aortik valvar leafletlerinin arkalarindan cikarlar. Sag ana koroner arter
aortada sag (anterior) sinusden, sol ana koroner arter ise sol (posterolateral)
sinusten cikar.
Sag Koroner
Arter (RCA)
Aortadan dik bir aciyla ciktiktan
sonra RCA saga ve asagiya dogru bir seyir takip eder ve ilk 2 dalini verir.
Bunlar birbirlerine zit y?nde giden iki daldir: ?lk dal Conus dalidir ve
pulmoner kapagin hemen altinda yerlesmistir, diger dal Sinus Dugumu Arteri’dir
yukari ve arkaya dogru bir seyir takip eder
Sag koroner arterin akut margin ve
sag ventrikul dallari sag ventrikulu besler. ?nsanlarin %90’inda sag koroner
arterin hakimiyeti vardir. Bu hakimiyet arterin kalbe kan sunumunun fazlaligini
degil posterior desending arterin ve A-V nodal dalin bu arterden ciktigini
g?sterir. PDA ve A-V dugum arterleri her 2 ventrikulun alt b?lgesini ve
ventrikuler septumun arka b?lgesini besler.
Sol Koroner
Arter
Sol ana koroner arter sol valsalva
sinusunden (posterolateral) cikar ve hemen asagiya ve disa dogru bir seyir
izler. Sol ana koroner arterin kisa olan g?vde kismi atherosclerosa en
fazla egilimi olan alanidir. Sol ana koroner arter bu kisa seyirden sonra
iki dala ayrilir: Sol ?n inen dal (LAD) ve sirkumfleks (Cx) dallar. Cx
dal atrioventrikuler birlesim yerinde seyreder ve sonra uc dallarini verir
LAD Cx’e g?re daha kararli cap ve
seyri olan bir daldir. LAD’nin dallari diagonaller, septal perforat?rler
ve sag ventrikul dallaridir. 2-6 tane olabilen diagonaller sol ventrikul
?n duvari boyunca ilerler ve bu b?lgedeki kalp kasini besler. Birinci diagonal
siklikla en buyuk olandir. 3-5 tane olabilen septal perforat?rler ventrikuler
septumda dik olarak yerlesmistir. Bu dallarin dik yerlesimi koroner angiogramlarda
LAD’in taninmasinda yararlidir. Her zaman g?rulmeyen sag ventrikul dallari
sag ventrikulun ?n yuzunu kanlandirir.
Koroner Ven?z
Dolasim
?nsanlarda koroner ven?z d?nusun
yaklasik %75’i Coroner Sinus adi verilen genis vaskuler yapi tarafindan
saglanir.Bu damar dogrudan sag atriuma acilir. Orifisi trikuspid valve’in
ustunde ve V.Cava ?nferior’un sag atrium giris b?lgesinin ic ve ust kismindadir.
Koroner venler arterlerin seyrini takip ederler ve koroner sinuse bosalirlar.
Bir kisim drenaj lenfatik sistem tarafindan olusturulur (%5) ve geri kalan
%20’lik drenaj Thabessian venlerince saglanir.
Koroner Arter
Hastaliklari
Koroner arterlerde meydana gelen
daralma ve tikanikliklar sonucunda bu damarlarin besledigi kalp adelesinde
kalici veya geri d?ndurulebilir hasar meydana gelebilmektedir. Gunumuzde
koroner arterlerde en sik g?rulen edinsel hastalik atheroskleroz sonrasinda
gelisen iskemik kalp hastaligidir. Atherosklerotik tutulmanin en sik yerlestigi
b?lge sag koroner arterin akut margin ile posterior descending dallari
arasinda kalan b?lumdur (Crux). ?kinci siklikta LAD’nin proximal yarisina
yerlesir. Hastaligin ucuncu siklikta yerlestigi yer sag koroner arterin
cikisi ile marginal dali arasindaki segmenttir. Atherosklerotik lezyonlar
karakteristik olarak cok sayidadir ve cogunlukla birden fazla arterde yerlesir.
Koroner arter hastaliklari ve bunun sonucunda myokardial beslenme bozukluklarina
siklikla sebep olan patolojiler su sekilde siralanabilir:
1-Atheroskleroz (%99)
2-Arteritler (Sistemik lupus eritematozus,
Pan arteritis nodoza, Takayasu vb.)
3-Embolizm
4-Koroner mural kalinlasma (Amiloidoz,
radyasyon)
5-Koroner daralmasinin diger sebepleri
(spasm, aort diseksiyonu)
6-Konjenital koroner arter
hastaliklari (Arterioven?z fistuller, koroner arter cikis anomalileri)
Koroner arter hastaliklarinin (KAH)
en sik sebebi olarak g?zlenen atherosklerozun ?ncul lezyonlari yag toplanmalari
(fatty streak) ve fibr?z plaklardir. Yag birikimleri atherosklerozun en
erken bulgusudur ve 3 yasin altindaki cocuklarda dahi g?zlenmistir. Bunlar
mikroskobik olarak incelendiginde k?puk g?runumu veren intraselluler lipidlerle
dolu genis hucrelerin (foam cells) subendotelyal toplanmasiyla karakterlidir.
K?puk hucrelerinin bir kismi duz kas orijinli olsa da buyuk kismi esas
olarak lipidlerle yuklu makrofajlardir. Fibr?z plak ise atherosklerozun
en ?nemli patolojik lezyonudur ve hastalikta g?rulen klinik bulgularin
da kaynagidir. Mikroskobik olarak fibr?z plaktaki degisikliklerin cogu
intimal tabakada meydana gelir ve burada monosit, lenfosit, k?puk hucreleri
ve bag dokularin toplanmasi vardir. Yag izlerinden farkli olarak, fibr?z
plak icindeki k?puk hucrelerinin cogu duz kas k?kenlidir. Fibr?z plaklar
damarlar boyunca homojen olarak dagilmazlar. En sik abdominal aortada yerlesirler.
Bunu koroner arterler, popliteal arterler, inen aorta, internal karotid
arterler ve beynin Willis poligonunu yapan damarlar izler. Plak damar lumeninde
%50 ya da daha fazla bir tikanma meydana getirirse akima karsi bir direnc
meydana getirir, bir basinc farki olusturur ve beslenme bozuklugu ortaya
cikar. Fibr?z plak zamanla degisik komplikasyonlar meydana getirebilir,
bunlar: Kireclenme, pihti olusumu, plak icine kanama ve anevrizma gelismesidir.
Atherosklerosis icin cesitli risk
fakt?rleri bulunmaktadir. Bunlar reversibl (geri d?nebilen) ve irreversibl
(geri d?nmeyen) fakt?rler olarak 2’ye ayrilir:
Reversibl:
Sigara (10adet/gun),
hipertansiyon, hiperkolesterolemi, fiziksel inaktivite, oral kontraseptif
kullanimi, alkol
?rreversibl:
?leri yas, erkek cinsiyet,
ailede erken yasta koroner arter hastaligi hikayesi varligi (55 yas alti),
Diabetes Mellitus (seker hastaligi), kisilik yapisi (A tipi denilen stresli
kisilik)
?skemik Kalp
Hastaliklarinin Klinik Sekilleri:
Koroner kalp hastaligi su klinik
sekillerden biriyle karsimiza cikabilir:
1- Asemptomatik KAH (sessiz iskemi)
2- Ani ?lum
3- Stabl angina pectorisi
4- Unstabil angina pectoris
5- Akut MI (kalp krizi)
6- Kalp yetmezligi
7- Kalp aritmileri veya ileti defektleri
Normal kalpte myokardin oksijen gereksinimini
koroner arterlerin tasidigi kan karsilar. Kuvvetli egzersizde kalbin metabolik
ihtiyaclari arttiginda bile, myokard hucrelerine oksijen gelisi devam eder
ve denge korunur. Koroner arterlerin tasidigi kan miktarini; damarsal fakt?rler,
kana ait fakt?rler ve dolasim fakt?rleri belirler.
Damarsal
Fakt?rler: Atherosklerotik daralma, yetersiz kollateral dolasim,
emosyonel durum, soguk, ust gastrointestinal hastalik veya sigara icimine
bagli refleks daralma.
Kan Fakt?rleri:
Anemi, hipoksi (yetersiz
oksijenlenme), polisitemi.
Dolasim Fakt?rleri:
Aritmi, kanama ve valsalva manevrasina bagli kan basincinda
dusme, aort darligi veya yetmezligine bagli koroner arterlerin dolus basinclarinin
azalmasi veya koroner arter spazmina bagli myokarda oksijen sunumunun azalmasi.
A- Sessiz
?skemi: Kalbin oksijen talebi ile gelen kan arasinda dengesizlik
meydana gelirse myokard iskemisi ortaya cikar. ?skeminin tipik bulgulari
egzersizle olusan stabl angina pectoris veya sessiz iskemi olabilecegi
gibi dramatik ve beklenmedik sekilde ortaya cikan akut miyokard infarktusu
de olabilir. ?skeminin en sik formlarindan biri ise sessiz iskemidir ve
cogunlukla erken taninamadigi icin tedavisi de gecikmektedir. ?skemik kalp
hastaligini g?steren belirtiler olmaksizin iskeminin objektif bulgularinin
varligi belirlenirse sessiz iskemi var demektir. Sessiz iskeminin 3 tipi
vardir:
Tip 1- Ciddi koroner arter hastaligi
ve (+) efor testi oldugu halde herhangi bir kardiak belirtisi bulunmayan
hastalar bu tipe girer. Bu hastalarin bir kismi MI gecirirken bile agri
duymazlar.
Tip 2- MI gecirdikten sonra spontan
veya egzersiz testi ile agrisiz iskemi bulgulari olan kisiler.
Tip 3- Genellikle kronik stabl angina,
unstabl angina veya printzmetal angina gibi bilinen sekillerde anginasi
olan hastalarda saptanan ve daha sik g?rulen sessiz iskemi ataklaridir.
Yapilan arastirmalarda eriskin orta
yasli hastalarda belirtisiz koroner arter hastaligi g?rulme sikligi %3-4
olarak bulunmustur. MI sonrasinda bu hastalarin %25-50’sinde sessiz iskemi
gelistigi g?rulmustur. Sesiz iskemi daha agir koroner hastaligi ile ve
daha k?tu prognozla iliskilidir. Genelde ani ?lum riski bu hastalarda 2
kat fazladir. ?zellikle cerrahi acidan ?nemli olan nokta kalp transplantasyonlarinda
hemen tum n?ronal yollar kesildigi icin ileri evrede bu hastalarda gelisen
koroner perfuzyon bozukluklarinda sessiz iskemi gelismesidir. Sessiz iskemi
bulunan hastalarda da temel tedavi prensipleri gecerlidir. ?lac tedavisinde
beta blokerler, Ca kanal blokerleri ve nitratlar kullanilir. Vasokonstriksiyon
tabloya hakimse Ca blokerleri veya nitratlar tercih edilir. Kalp krizi
sonrasi hastalarda beta blokerler morbidite ve mortaliteyi azaltmada tercih
edilirler. Sessiz iskemide cerrahinin rolu tam olarak belirlenememistir.
Ancak ileri koroner hastaligi bulunan ve sol ventrikul disfonksiyonu bulunan
hastalarda cerrahi tedavinin yarari kesindir. ?zellikle sol ana koroner
hastaligi veya sol ventrikul disfonksiyonu ile birlikte ciddi 3 damar hastaligi
bulunan sessiz iskemik kisilerde cerrahi tedavi yapilmalidir.
B- Stabil
Angina Pectoris: Angina
pectoris sikikla atherosklerotik kalp hastaligina bagli olarak ortaya cikar.
Lezyon b?lgesinde veya normal damarlarda damar spazmi sonrasinda da gelisebilir.
Angina pectoris teshisi esas olarak hikayeye dayanir ve cok subjektiftir.
Angina siklikla egzersizle gelisir ve dinlenme ile yatisir. Yemek sonrasi,
heyecanlanma veya soguga maruz kalma durumlarinda da angina tetiklenebilir.
Hastalar genellikle anginayi agri olarak degil g?guste sikisma ve basinc
hissi, yanma veya hazimsizlik olarak tanimlarlar. %90 oraninda sternum
ortasindan baslayan ve sola genelliklede sol kola ve omuza yayilan agri
seklinde tarif ederler. Angina kisa surelidir ve rahatsizlik kalmadan tamamen
gecebilir. 30 dakikadan fazla suren agrilar nadirdir ve unstabl angina,
kalp krizi (MI) veya baska bir teshisi dusundurmelidir. Ayni zamanda bu
rahatsizligin bir ?nemli ?zelligi de nitrat preperatlarinin alinmasi sonrasinda
gecmesi en azindan hafiflemesidir. Bazi hastalarda g?gusteki bu basinc
hissinin yaninda soguk terleme, ?lum korkusu, kusma-bulanti gibi vagal
uyarimin artisina bagli semptomlar da bulunabilir. Hastalarin ayirici tanisinda;
psikojenik g?gus agrisi, hiatus hernisi veya reflu ?zefajiti, ?zafagus
(yemek borusu) spazmi, kalp zari iltihabi (perikardit), safra kesesi agrisi
vb. hastaliklar ayirt edilmelidir. Tani Kriterleri: Genellikle stres veya
egzersizle uyarilan, nitratlar veya istirahatle hizla duzelen g?gus agrisi,
agri veya stres testi esnasinda iskeminin EKG veya sintigrafik bulgularinin
saptanmasi, koroner angiografide maj?r koroner arterlerde ?nemli daralma
veya tikanikliklarin g?rulmesidir.
C- Printzmetal
Angina: Ortaya
cikaran fakt?rler bulunmaksizin olusan g?gus agrisi ve EKG de ST segment
elevasyonu ile karakterize klinik bir sendromdur. Genellikle 50 yas altindaki
bayanlarda ortaya cikar ve sabahin erken saatlerinde uykudan uyandiktan
sonra olusmasi karakteristiktir. Genel patolojik zeminde vaskuler spasm
vardir ve bu nedenle medikal tedavide Ca kanal blokerlerine iyi yanit alinir.
Angina Pectoris tedavisi: Ana tedavi
prensipleri ikiye ayrilir: Akut ataklarin ve sonraki ataklarin ?nlenmesi.
Akut Ataklarin ?nlenmesi: Dilalti
nitrogliserin ilk secenek ilactir ve 1-2 dk. icinde etkisini g?sterir.
Doz 3-5 dakika araliklarla tekrar edilebilir. 3 tablete cevap vermeyen
veya 20 dk.’dan uzun suren g?gus agrilari infarktus gelismekte oldugunu
g?sterir ve dikkatli ve daha ileri tedaviye ihtiyac olduguna isaret eder.
Sonraki Ataklarin ?nlenmesi: Hastalarda
her seyden ?nce ortaya cikarici fakt?rler belirlenmelidir. Bunlar arasinda
soguk, hipertansiyon, aritmi, kuvvetli egzersiz vb. yer alir. Bunun yaninda
degisik ilac seceneklerinden biri ya da birkaci birden tedaviye eklenmelidir.
D- Akut MI
(kalp krizi): Uzamis iskemi sonrasinda gelisen geri d?nusumsuz
kalp kasi nekrozudur (?lumudur). Sebepleri su sekilde siralanabilir:
Atherosklerosiz
Konjenital arter anomalileri
Vaskulit sendromlari
Koroner arter travma veya anevrizmasi
Koroner emboli (mekanik kapak vb.
nedenlerle)
Ciddi koroner spazm
Kan viskozite artisi
Myokardial oksijen talep artisi (aort
darligi gibi)
Genel tani 3 temele dayanir: Klinik,
laboratuar ve EKG:
Klinik: Genellikle belirtisi olmayan
kisilerde akut olarak ortaya cikan bir olaydir. Daha sik dinlenirken ortaya
cikar. MI’da agri angina karakterindedir ancak genellikle daha siddetli
yaygin ve uzun surelidir (30 dk.dan fazla). Devamli ve sikistirici bir
vasiftadir. En sik g?ruldugu zaman sabah saat 6 ile ?glen arasindadir.
Agrinin yaninda terleme, carpinti (tasikardi) ve bazen yandas vagal stimulasyon
bulgulari olan bulanti, kusma da olaya eslik edebilir.
AMI’nde Tedavi Prensipleri:
Hasta yogun bakim unitesine alinir,
monitorize edilir, oksijen verilir, laboratuar incelemeleri yapilir.
Hastanin agrisi hafifletilmeye calisilir
(nitratlar ve morfin), kalpte olusabilecek ritim bozukluklarini ?nleyici
ilaclar, olusan pihtilari c?zup eritecek ilaclar, aspirin de tedaviye eklenir.
E- K?tu LV
fonksyonu olan 3 damar koroner arter hastaligi: CASS
randomize calismasi g?stermistir ki bu tip hastalarda cerrahi belirgin
bir iyilesme olusturmaktadir.
G- ?nfarktus
sonrasi angina: MI’dan sonraki gidis kalan saglam kas dokusundaki
iskeminin devamina, sol ventrikul fonksiyon bozuklugunun derecesine ve
ventrikuler ritm bozuklugu gelismesine baglidir. Eger hasta stabil ise,
hastaneden cikmasindan ?nce hastaya risk belirlemek amaciyla bir submaximal
efor testi yapilmalidir. Test (-) olanlarda 1 yillik ?lum orani %2.1 iken,
(+) stres testi olanlarda bu oran %27’ye yukselmektedir. Bu nedenle stres
testi pozitif cikan hastalara, PTCA veya cerrahi tedavi tercihini yapmak
icin, erken koroner anjiografi yapilmalidir. Non-Q MI’da olay sonrasinda
tekrarlayan iskemik olay gelisme insidansi fazla oldugu icin koroner anjiografi
stres testi(-) bile olsa yapilmalidir. Non-Q MI geciren hastalarin yaklasik
%40-50’sinde Q dalgali MI gecirenlerin ise %15’inde EKG degisikligi olmaksizin
erken d?nemde infarktus sonrasi angina gelismektedir. coklu damar hastaligi
olan hastalarda koroner by-pass cerrahisi planlanmalidir ve bu operasyonda
mortalite (?lum gerceklesme sikligi) orani %3 civarindadir. Genel olarak
infarktus sonrasi angina gelisen bir hastada cerrahi mudahale ameliyata
bagli ?lum hizini azaltma amacli olarak ertelenmemelidir cunku bu erteleme
sirasinda enfarktus ve ani ?lum g?rulebilir. Unstabil post infarktus problemi
olan hastalarda ameliyat ?necesi ve sonrasinda enfarkt riski %5-10 arasindadir.
H- Kardiojenik
sokla birlikte olan akut MI: Bu tip bir klinik tablonun mortalite
riski %80’dir. Her ne kadar bazi vakalarda cerrahi tedavi yararli oluyorsa
da hastalardaki ?lum orani halen yuksek seyretmektedir. Deneyimler kardiyojenik
soktaki, intra aortik balona bagimli az sayidaki hastada by-pass operasyonunun
hayat kurtarici olabilecegini g?stermistir.
I- Basarisiz
PTCA: PTCA basarisiz
oldugunda ve damarda tikanma meydana gelmesine neden olursa angina olusur,
EKG degisiklikleri belirir veya hastayi kardiojenik sok ya da arreste g?turen
hemodinamik degisiklikler gelisebilir. Basarisiz PTCA girisimi sonrasinda
hastalara acil cerrahi uygulanmasi insidansi %3-4’dur ve bu girisimin mortalitesi
%5-6 civarindadir. Secilen hastalarda operasyon sirasinda iyi revaskularizasyon
ve yeterli myokard korunmasi yapilirsa sonuc daha da iyi olmaktadir.
J- Rekurren
Semptomlar ?cin Reoperasyonlar: Atherosklerozun ilerleyici dogasi
nedeni ile koroner by-pass cerrahisi operasyonu palyatif bir operasyon
olarak adlandirilabilmektedir. Her ne kadar ameliyat sonrasi d?nemde aspirin
kullanimi greftin tikanma riskini ve intimal hiperplazi riskini azaltsa
da , 10 yil icinde ven?z greftlerin yaklasik %50’sinde daralma
veya tikanmaya neden olabilecek ilerleyici atherosklerozis gelismektedir.
Her ne kadar konulan greftler saglam ve acik olsa da bu hastalarda diger
damarlarda ya da greftlenen alanin ilerisindeki damarda yeni gelismis olan
ve ilerleyen lezyon nedeniyle rekurren iskemi gelisebilir. Reoperasyon
mortalitesi, esas olarak teknik fakt?rlere ve tatminkar olmayan revaskularizasyona
bagli olarak, 2-3 kat daha fazladir. Bunlara ragmen koroner by-pass cerrahisi
hayat kurtarici olmaya devam etmektedir.
Copyright © Asagi Homurlu Kasabasi Resmi Web Sitesi Yayıncı Firmalardan İzin alınarak. Yayınlanabilir.