Hipertansiyon
H?PERTANS?YON
Vucudumuzdaki tum organlar, saglikli bir sekilde islevlerini yapabilmek icin kana, yani kanin
tasidigi oksijen ve besin maddelerine ihtiyac g?sterir. Kani tum organlara duzenli bir sekilde
pompalayan da kalbimizdir. Emme-basma tulumba gibi dusunebilecegimiz kalp, organlardan
gelen oksijeni azaltip, kirlenmis kani toplayarak akcigerlere g?nderir. Akcigerlerde temizlenip
oksijenle beslenen kani da yine damarlar vasitasiyla organlara iletir. Dolasim, kapali bir sisteme
benzer. Kalbimiz bu g?revi yerine getirebilmek icin duzenli bir ritmde calisirken dakikada
ortalama 70 kez kasilir. Her kasilmada pompaladigi kanin toplam hacmi 5 litre dolaylarindadir.
Bedenimizdeki damar aginin uzunlugu ise hemen hemen 10.000 km. kadardir, iste kalbimiz
gunboyu dokularin ihtiyacini karsilamak icin bu damar sistemine kani pompalayip
durur. Kalbin kasilmasiyla damarlara dogru yola cikan kan, buralarda
belirli bir direncle karsilasir. Vucudumuzdaki kan azalmis olsa da, kalp ayni gucle kani
pompalayacak, en uc noktalara kadar g?ndermeye calisacaktir. Tansiyon iste bu kalp damar
iliskisinde, dolasim sirasinda meydana gelen damarlardaki basinctir. Tansiyonumuz ?lculurken
yapilan, damarin her santimetrekaresine dusen basinci ?lcmektir aslinda. Bu yuzden de, bir
civa sutununun yuksekligi ?lcu birimi olarak alinmistir. Tansiyon
aletiyle ?lculen, damar icindeki kanin akabildigi duzeylerdir. Tansiyon aletinin kolluguyla, kan
damarlarin icindeki akimi sikistirdigimizda, kanin akisi durur. Kolluk icindeki hava yavas yavas
birakilip, kanin engellenmesi durunca kalp atislari yeniden duyulmaya baslar. Buna "sistolik kan
basinci" adi verilir. Yani, bu kalbin kasilma sirasindaki damarlara yaptigi basinctir. Ayni zamanda
buna "sistolik tansiyon"da denir. Halk arasinda ise "buyuk tansiyon" seklinde
tanimlanir. Tansiyon aletini bosaltip, basinci azalttikca, ?yle bir an
gelir ki, kalp atislari duyulmaz olur. Bu artik kanin hicbir basincla karsilasmadan serbestce
damardan gectigi andir. Kalp artik rahatlamistir, bir gevseme anidir bu. Kan damardan, yalnizca
gerilmis damarlarin kendi basinci ile gecmektedir. Buna da "diyastolik basinc", yani "diyastolik
tansiyon" adi verilir. Halk dilindeki adi ise 'kucuk tansiyon"dur. Adlari
herhalde "buyuk" ve "kucuk" oldugundan insanlar nedense buyuk tansiyonun ?nemli olup,
kucuk tansiyonun daha az tehlikeli oldugunu dusunurler. Oysa hipertansiyonda her iki basinc
da artar. Sadece damar sertligiyle karsilasmis, damar ceperleri esnekligini yitirmis insanlarda,
buyuk tansiyon yuksekken, kucuk tansiyon alt seviyelerde olabilir. Bu maalesef iyi bir belirti
degildir ve normal damar yapisinin bozulmus oldugunu g?sterir. Bir
yetiskin normal tansiyonu, kucuk tansiyon denilen "diyastolik basincin" 90 mm, buyuk
tansiyonun, yani "sistolik basincin" ise 140 mm. duzeyinden olmalidir. Bu ?lculerin ustundeki
basinc bir hipertansiyon belirtisidir. Bu kisi buyuk bir ihtimalle yuksek tansiyon hastasidir. Bu
birimler her ne kadar, milimetre civa sutunu olarak ?lculse de, 9 ve 14 seklinde ifade
edilebilir. Belirtilerden
Anlasilmayabilir ?zellikle 40 yasin ustundeki kisilerin yuzde
30'unda hipertansiyona rastlanir. Ancak bunlarin cogu bunun farkinda bile olmaz. Tesaduf
eseri tansiyonu ?lculdugunde anlasilir. Halbuki yuksek tansiyonun
da bazi isaretleri vardir: Bas agrisi ve d?nmesi, ates basmasi, sik sik susama veya idrara cikma,
carpinti, yorgunluk hali, sirt agrisi hipertansiyon habercisi olabilir.
Hipertansiyonun Sebepleri * Endokrin (hormonal): Tiroid bezi, b?brek ustu bezleri
ve diger hormon bozukluklari. * B?brek hastaliklari * Kalp ve damar hastaliklari *
Sismanlik * Gebelik ve dogum kontrol ilaclari Bu saydiklarimiz
sebebi bilinen hipertansiyon fakt?rleridir. Diger b?lum, yani esansiyel (sebebi bilinmeyen
hipertansiyon) hastalarin yuzde 90'ini olusturur. Esansiyel hipertansiyonda su fakt?rler rol
oynar: * Kalitim (soyacekim) * Cinsiyet ve yas. 40 yasin uzeri olan erkeklerde daha
siktir. * Tuz yeme aliskanligi * Sismanlik ve hareketsizlik * Sigara ve alkol *
Stres ve endiseler Beslenme Tarzi
Degismeli Yuksek tansiyon varsa, herseyden ?nce beslenme
tarzi degismelidir. Bu konuda uzmanlarin tavsiyeleri s?yle: * Herseyden ?nce yagi
hayatinizdan neredeyse cikarmalisiniz. Beyaz peynir, yogurt, sut bile buyuk ?lcude yag icerir.
Bu besinleri kucuk miktarlarda tuketmeli. ?rnegin, beyaz peyniri gunde 2 kibrit kutusu
buyuklugunde yemelisiniz. Bunun yani sira kaymak, kati margarinler, tereyagi, cikolata, pasta,
kremalar, yagli soslar sofraniza veda etmeli. Kirmizi eti haftada en fazla uc kez yiyebilirsiniz. O
da cok az miktarda olmak sartiyla. Her turlu kizartma ve karbonhidratli besinden, yani tatli ve
hamur islerinden mumkun oldugunca uzak kalmalisiniz. Sismanlatici besinlerden uzak
durmaniz, hem zayiflamaniza yardimci olacak, hem de sizi yuksek tansiyondan kurtaracaktir.
Bunun disinda hareket etmek de cok ?nemli. Yuruyus de en yararli hareket sekli hic kuskusuz.
Gunde en az 1 saat yol yurumek, damarlari acar, dolasimi hizlandirir ve tansiyonun yukselmesini
?nler. Kalbi rahatlatir. Bu aliskanligi hicbir bahane ileri surmeden bir an ?nce edinmelisiniz.
Üstelik hareket insanin hem kilo almasini ?nler, hem de damarlarda dolasan zararli yaglarin
azalmasina yardimci olur. ?lac
Tedavisi Gunumuzde hipertansiyon tedavisinde cok cesitli ve
yararli ilaclar kullaniliyor. Ancak burada uzmanlarin en buyuk sikintisi, hastanin kendi
doktorunun verdigi degil de, bir komsusuna ya da yakinina iyi gelen bir baska ilaci kullanmak
istemesi. Yuksek tansiyon hastasi oldugu belirlenen bir kisinin hangi
ilaci kullanacagina ve hangi ilacin ona daha yararli olacagina ancak onun doktoru karar
verebilir. cunku doktoru gerek muayene sirasinda, gerekse istedigi birtakim laboratuar tetkikleri
sonucunda, hasta hakkinda karar vermistir. Bunun disinda tedavinin
basarisi, hastanin ilacini, belirlenen dozda ve belirlenen saatlerde duzenli olarak almasina
baglidir. Bugun hipertansiyon konusunda basta "su aticilar", yani
"diuretik ilaclar" olmak uzere pek cok cesitli ilac kullaniliyor. Bazilari kalp ve damar sistemi
uzerinde bir etki yaparak, damarlari acip tansiyonu dusuruyor, digerleri ise vucuttaki bazi
enzimlerin zararli etkisini azaltarak tansiyonu dusuruyor. Bu arada sakinlestiricilerin de rolunu
unutmamak gerekir. Doktor, en uygun olan ilaclari sececektir.
Tedavi ?nemli Bir insanin hipertansiyon hastasi oldugunu
anlamak icin tek bir ?lcum yeterli degildir. Yuksek tansiyon bulgulari g?rulen kisiyi ?nce bir sure
kontrol altina almak gerekir. Durum devam ettiginde artik kuskuya yer kalmaz ve bu kisinin
hipertansiyon hastasi oldugu anlasilir. Artik bundan sonrasi uzun ve saglikli yasamak icin belirli
noktalara dikkat etmek, kendine iyi bakmak, duzenli yasamak ve en ?nemlisi duzenli olarak,
hic aksatmadan ilac kullanmaya kalir. Herseyden ?nce sunu akildan
cikarmamak gerekir ki, hipertansiyon demek hayatin sonu demek degildir. Ama vucudumuzda
olusan bu olguyla yasamayi ?grenmek zorundayiz. Gunde uc ?gun yemek yiyip, vucudumuza
gerekli besinleri saglamak bizim dogamizda var. ?ste ayni islemi ilaclara da uygulayip, onlari
duzenli araliklarla alarak, damarlarda olusacak basinci ?nlemek zorundayiz. Aldigimiz ilacin
etkisi gecip, damarlar eski durumlanna gelmeden ?nce, tekrar saatinde ilac almak bir tansiyon
hastasi icin cok ?nemlidir. Bazi hastalar kendilerini bir sure cok iyi
hissedebilirler. Belirli bir diyet, sakin bir yasam, hatta sakinlestiriciyle kan basinci normal
duzeyine indirilmis olabilir. Ama bu gecici bir iyiliktir. Tansiyon hastasi biri olursunuz, pir
olursunuz. cunku bu hastalik bir ?mur boyu surerek, size arkadaslik edecektir. Bazi insanlar
yuksek tansiyon hastasi olduklarini, bir yaslilik belirtisi olarak g?rduklerinden kabul etmek
istemezler. Bu bir tansiyon hastasinin yapacagi en buyuk yanlistir. Evet, belki yuksek tansiyon
belli bir yastan sonra ortaya cikar ama bu kesinlikle yaslilik belirtisi degildir. Üstelik hastaligi
kabul etmeyip, diyete uymayan hastalar cok tehlikeli bir oyunun icinde bulurlar kendilerini.
cunku sonucta zarar g?ren kendileri olacaktir. Yuksek tansiyonu, bir felaket olarak g?rmek
cok yanlis cunku caresi var. Ama bunu dusunup hastaligi kucumsememeli
de.. Hipertansiyonun dogal
ilaci:Sanmsak Bugun tip dunyasinda bile sarimsagin tansiyon
dusurucu etkisi kabul edilmis durumda. Sarimsak "?bni Sina"nin da yuzyillar ?nce belirttigi gibi,
damarlar uzerinde cok olumlu etkileri olan dogal bir ilac olarak kabul ediliyor. Eskiler sarmisagin:
"?lumden baska her hastaliga sifa verdigini" s?ylemisler. Pek cok bitkinin gercekten inanilmaz
sifa kaynagi oldugu bir gercek. Bu nedenle normal ilaclarin yani sira her sabah bir dis sarmisak
yutmanin tansiyonu dusurdugu belirtiliyor. Ancak eger sarmisagi yutamiyor ya da agiz kokusu
nedeniyle ona tahammul edemiyorsaniz, sarmisak haplarina ne dersiniz? Bunlar kokusuz
olduklari ve rahatca yutulabildikleri icin pek cok tansiyon hastasi tarafindan
kullaniliyor.
Hazirlayan Secdegulleri.Net ve Secdegulleri.Net Sitelerine Tesekkurler Copyright © Asagi Homurlu Kasabasi Resmi Web Sitesi Yayıncı Firmalardan İzin alınarak. Yayınlanabilir. Yayınlanma: 2005-09-06 (777 okuma) [ Geri Dön ] |