Misvaksız
Namaz
Hazret-i
Ömerin (ra) zemân-ı
şerîflerinde,
Şâm şehri civârında, bir kal'ayı muhâsara etdiler. Allahü teâlânın
hikmeti
öğle vakti yaklaşdı. Feth müyesser olmadı. Hazret-i Ömer gadaba gelip,
islâm askerinin hepsini huzûruna çağırıp,
-Bu âna kadar kal'anın feth
olunamamasının
sebebi nedir. Kâfirler kimlerdir ki, islâm askerine karşı koyarlar.
Aranızda
zâhiren bir hatâ sâdır olmuş kimse olmasa, bu kadar dayanamazdı, diye
şiddetli
azarladı.
Eshâb-ı tâhire varıp, herbirisi tevbe ve istigfâr ile meşgûl
oldular. O esnâda Eshâb-ı güzînden birisi ağlıyarak, hazret-i Ömerin
(r.a) huzûrlarına gelip, dedi ki,
-Yâ Emîr-el-mü'minîn, bu gece
teheccüde
kalkdığım vakt, karanlık olduğundan, misvâkımı arayıp, bulamadım.
Misvâksız
nemâz kıldım. Var ise benim hatâmdandır.
Hazret-i Ömer (r.a) buyurdu
ki,
-Tevbe ve istigfâra devâm eyle. Bir sâat geçmeden kal'a
feth oldu.
Kaynak: Menakıb-i Çihar Yar-i Güzin